Kayıtlar

Makyavelist Türk Dış Politikası

Makyavelist Türk Dış Politikası  Atilla MORÇOL  Konya;16.01.2019  Makyavelist politikalar Çin,USA gibi dev ekonomik ve askeri güce sahip Ülkeler için kazanım sağlayabilir,lakin Türkiye gibi gelişmekte olan ve hele hele hayati sorunlarla boğuşan Ülkeler için hüsrana neden olabilir. Türkiye’nin 15 Temmuz Girişimini Amerika ve Nato Girişimi olduğunu ilan etmesi gerçekçi ve bir o kadar Dünya Kamuoyunda etkili bir tavır olacaktı. Ancak Türkiye 15 Temmuz Darbe Girişimini, Fetö ile sınırlı tutarak,hem olayı küçülttü hem de Darbe Girişiminin Beyni olan Abd/Nato Gladio’sunu gözlerden ırak tutmuş oldu. Türkiye bu tavrı sonucunda Masaya,Nato üyeliğini,Nato ve Abd Üslerini sürecek,karşılığında Abd ve Batı’dan,Gülenistleri ve Pkk yı teslim etmesini isteyecekti. Böylece Rusya,İran ve Çin’e karşı Güvenirilir,kararlı bir müttefik adayı olduğunu göstermeliydi. 15 Temmuz’dan buyana Türkiye’nin izlediği Dış Politika,Rusya’ya,Çin’e ve İran’a güven vermekten çok uzaktır. Güven kırıcı,istikra
Resim
TARİH PUTU ve MODERN DÜNYA: AYDINLARIN İHANETİ Prof.Şahin UÇAR Akira Kurosowa'nın Raşomon filmini gördünüz mü? Bir adam ve karısı Japonya'da bir ormandan geçerken haydudun biri bunlara saldırıp, adamı öldürüyor ve kadına tecavüz ediyor. Bir köylü de bunları görüyor ve iş olup bittikten sonra, ölen adamın yanına gidip üzerindeki değerli hançeri aşırıyor. Haydut yakalanıp mahkemede yaptıklarını itiraf ediyor. Ancak mahkemede yaşadıklarını anlatması istenen kadının anlattıkları ile haydudun anlattıkları ve köylünün anlattıkları, hatta (bir şaman vasıtasıyla ruhu davet edilen ve bu medyumun ağzından) öldürülen adamın anlattıkları, her biri vakayı kendi açısından anlattığı için, hiç birbirine benzemiyor. Filmi kasten böyle kabaca hulasa ediyorum ve demek istiyorum ki insanlığın tarih malumatı da bunun gibidir. Tabii ben bu kadar kısaltarak hulasa edince, filmin neye benzediği hakkında pek fikir vermiyor. Buna benzer bir “özlü” anlatım da Woody Allen'dan. Üsta
Mustafa İslamoğlu ve Cumartesi Anneleri Eylemi. atilla morçol Konya/01.09.2018 Kimi “islamcılar”ın Cumartesi Anneleri eylemlerine, Terörle Mücadele sırasında son beş yılda binlerce Şehit vermiş Emniyet Güçlerinin başarılı müdahalesini “kınamasını” esefle şahit oldum ve bu zatların sorumsuzluklarını şiddetle kınıyorum. Başta Mustafa İslamoğlu olmak üzere, sosyal medya üzerinden verdikleri mesajlarla, Devleti, Güvenlik güçlerini kınayan kişiler eğer samimi iseler; bir sonraki Cumartesi Anneleri Eylemine biz zat katılmalı, Hüda Kaya gibi, Agop Paylan gibi, haklı buldukları Eylem için militanca bir “direniş” sergilemelidirler. İslamoğlu Hoca’yı, sinema hayatı; İslâmı ve müslümanları haksız yere itham, aşağılama ve karalama ile dolu, küfürbazlığı ile maruf bir artisi “rahmet” dileyrek yad etmesine twiterden cevap vermiş; ”Sevgili Hocam alim olmak yetmez, Yaşar Nuri Öztürkleşmemek önemlidir” diyerek eleştirmiştim. İslamoğlu tıpkı F. Gülen hakkında “siz F. Gülen Hocaefendinin ayakk
Siyasetin Kısırlaştığı,Siyasi Vasatın Çoraklaştığı              Bir Dönemi Yaşıyoruz. Atilla Morçol 29.11.2017/Konya Özellikle Ana muhalefet ile ve İktidarın ve Türkiye Siyasetinin durumu budur. Ana muhalefetin kifayetsizliği ve sığlığı;ister istemez İktidarıda kifayetsizleştiriyor,sığlaştırıyor. Gladio ile Mücadelenin gidişatında;haklılılığınız kadar söyleminizin çaplı ve kuşatıcı olmasının da belirleyici olacağı muhakkaktır. Cia Gladiosunun Darbe Girişimini,taşeron yapı olan sünepe Gülenistlere bağlamak;”Olayı” küçültmek olduğu, şimdi daha iyi anlaşılıyor. Anlaşıldığı kadar da, işlerin Türkiye açısından, daha tehlikeli bir boyuta geldiği gerçeği ile de yüzleşiyoruz. Bunu daha 15 Temmuz’dan hemen sonra; Darbe Girişiminin arkasındaki tek güçün Cia/Nato Gladiosu olduğunu, Türkiye Liderlerince açık ve seçik olarak Amerika,Almanya ve İngiltere’den Darbe Girişiminin hesabının sorulması gerektiğini,Gladio’nun Dünya Kamuoyu nezdinde mahkum edilmesi gerektiğini söylemiştik.
BAĞNAZLIĞIN SAĞI SOLU OLMAZ!                     Atilla Morçol                     Konya;04.11.2017            Evet Bağnazlığın/Fanatizmin hepsi birdir ve bir toplum,bir Millet için zararlı bir virüstür.           Bağnaz yada fanatik;kraldan çok kıralcı davranış biçimidir.           İlmi olmaktan uzak,nakilcilik ve taklitçiliğe dayanır,aklıyla değil,hisleri ile yönünü bulur.           Böylece hem kendilerine hem de toplumlarına faturası ağır olur.           Hangi çeşidi olursa olsun Bağnazlık;Dini,ideolojik,asabiyet gibi versiyonları ile toplumlar için büyük sorunlar yaşatmış ve nüksettiğinde yaşatacak olan toplumsal bir  hastalık nevidir.           Dini fanatizm;Yobaz olarak karşımıza çıkar ki;dinin sahibi,savcısı ya da celladı olduğuna inanır.           İdeolojik fanatizm;militan olarak karşımıza çıkar ki, o da ideolojisinin olmazsa olmazı zanneder kendini.          Asabiyet fanatizmi ise ırçı,faşist olarak arzı endam eder ki; bir tek o dur,kavmini,ülkesini
Kendini İslam Ümmetine Adamış Bir Düşünür;  MUSA CARULLAH  BİGİYEV http://www.kelambaz.com/hayati-ve-politik-yonleriyle-musa-carullah-bigiyef/
Düşmanın Adını Doğru Koymak;Mücadelenin Olmazsa Olmazıdır!   Konya;03.08.2017 Atilla MORÇOL Devlet ve Mit elinde ne var,ne düşünüyor bilmiyorum; Ancak Devletin Fetö ile Mücadele Stratejisinde hayati ehemmiyete haiz yanlışlar ve hatalar olduğunda kesin kanaatim var. 1- Fetö’nün Cıa/Nato;Abd,Almanya Taşeronu bir Örgütlenmenin görünen yüzü olduğu,Devlet tarafından Deklare edilmelidir. Fetö’nün Abd,Cia,Nato Piyonu olduğu,Gülenistlerin içinde  Polis,asker,sivil kökenli Cıa eğitimi almış Yüzlerce Ajan barındırdığı,bunlardan ekseriyetinin Opcin,Uslu,Dumanlı,kaçak Savcılar,Aytaç,Yeşil,Kaçak Komiserler,A.Vatandaş,Kozanlı Ömer,AYArslan gibi Yurtdışına kaçırıldığı,önemli bir kısmınında Batmaz,Biniş gibi isimlerin tutuklandığı bilinmektedir. Devlet,İstihbarat bu Cıa ajanlarını ne pahasına olursa olsun ÇÖZMELİDİR,Bu Ajanların mahkemelerde “ Mürted HA na arsa almaya gitmiştim” savunmaları;Devletin  Fetö ile Mücadelesini etkisizleştirmeye,Yandaşlarına moral vermeye matuf mesa