Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Kehf suresi ve dini cemaatler Turan Kışlakçı Timetürk ; 02.09.2010 İslam dünyasındaki dini cemaatler yeni ufuklar peşinde. Geçmişte yaşadıkları birçok sorunu tekrar yaşamak istemiyorlar. Bunun için yeni yöntem arayışındalar. İslami hareketlerin, cemaatlerin ve tarikatların, 60’lı yıllardan sonra takip ettiği yöntemlerin üzerinde anarşist, faşist, solcu, sağcı, masonik, liberal ve milliyetçi söylemlerin ciddi etkisi oldu. Özellikle de bu fikir akımlarından dönüş yapıp dini hareketlerin veya cemaatlerin başına geçmiş şahıslar, önceki metotlarına dini kılıf giydirip dindar insanları yönlendirdiler. Bundan dolayı dini cemaatlerin İslam’a hizmetleri farklılaştı ve hatta bununla kalmayıp metotlar üzerinden birbirlerini çok ağır eleştirdikleri gibi aşırı gidip birbirini tekfir edenler bile oldu. Bu sonucun çıkması tabiiydi elbette. Çünkü 60’lı yıllardan sonra dini hareketlere öncülük edenlerin çoğu ya edebiyatçı, ya düşünür veya siyasetçi idi. Bugün dini cemaatleri inceleyen biri r
 Murat Aydoğdu   Akıl Vahiy İlişkisi ve Aklın Kapılarını Açmak 04 Eylül 2010 Cumartesi       GİRİŞ “Başkası taklit edilmez. Her Müslüman gücü oranında içtihat etmelidir.” İbn Hazm Akıl bilinçli seçilen bir inancın gerekçesi, gerçeğe teslim olmaktan iman etmeye dönüşen bir devinimdir. Akıl, düşünce biçimini oluşturan, değerler oluşturan/üreten, medeniyet ve daha önemlisi üretken bir medeniyet olan Umran’a açılan kavramdır. Bunların sağlanması, akıla yüklenen anlamları ve farklı kültürlerdeki karşılığını bilmemizi gerektirir. “İslam dininin inanç esasları hususunda en güçlü dayanak akıl, en kuvvetli rükun/uygulama kaynağı ise nakil’dir. Taklitçilik yerine akli delillerle iman etmek gerekir.” Abduh 1 “Akli ve mantıki açıklaması yapılmayan inanç zoraki çağrıdır” Ali Şeraiti Birçok İslam düşünürü Tecdid, Kaynaklara dönüş, Öze Dönüş ve Kuran Nesli gibi gabi kavramlarla uyanış hareketlerinin öncüleri oldular.