Siyasetin Kısırlaştığı,Siyasi Vasatın Çoraklaştığı
             Bir Dönemi Yaşıyoruz.

Atilla Morçol
29.11.2017/Konya
Özellikle Ana muhalefet ile ve İktidarın ve Türkiye Siyasetinin durumu budur.
Ana muhalefetin kifayetsizliği ve sığlığı;ister istemez İktidarıda kifayetsizleştiriyor,sığlaştırıyor.
Gladio ile Mücadelenin gidişatında;haklılılığınız kadar söyleminizin çaplı ve kuşatıcı olmasının da belirleyici olacağı muhakkaktır.
Cia Gladiosunun Darbe Girişimini,taşeron yapı olan sünepe Gülenistlere bağlamak;”Olayı” küçültmek olduğu, şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Anlaşıldığı kadar da, işlerin Türkiye açısından, daha tehlikeli bir boyuta geldiği gerçeği ile de yüzleşiyoruz.
Bunu daha 15 Temmuz’dan hemen sonra; Darbe Girişiminin arkasındaki tek güçün Cia/Nato Gladiosu olduğunu, Türkiye Liderlerince açık ve seçik olarak Amerika,Almanya ve İngiltere’den Darbe Girişiminin hesabının sorulması gerektiğini,Gladio’nun Dünya Kamuoyu nezdinde mahkum edilmesi gerektiğini söylemiştik.
O günlerde, 15 Temmuzun Cıa/Nato Gladiosu’nun bir Darbe girişimi olduğu Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından bir ültimatom ile deklare edilseydi;bu gün kü Zarrab Davası daha o günden etkisizleştirilmiş olurdu.
Ayrıca Ana muhalefette;Abd ve AB nin kucağında bu kadar rahat oturamazdı.
Maalesef muhalefetin siyasi,politik hiçbir derinliği olmadığı,meyhane kavgaları ve jargonu ile siyaset yaptığı herkesin malumudur.
İktidar’ın ise son dönemde; giderek sığlaştığı,avamileştiği ve tirübünleri çoşturmadan öteye gidemeyen bir siyasi söylemle işi götürdüğünü görüyoruz.
Anamuhalefetin siyasetini;Gladio’nun arkasındaki Güclerle birlikte hareket etmeye dayandırmasına karşılık,İktidar;mahkum edici,ağırlıklı bir siyasi/politik söylem yerine,meydanlardan “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” tarzında basit bir üslubla iç ve dış politikada etkili olmaya çalışmaktadır.
Hele de Halkı “Bilinçlendirme” adına “fonlanan”;Diriliş,Abdulhamit ve benzeri dizilerle;bir taraftan yakın Tarihi magazinleştirip tahrib ederken,diğer taraftan da kendisine sempati duyan kitlesini sığlaştırmakta ve holiganlaştırmaktadır.
Bu hamaset,yalan,yanlış malumat ve yönlendirme dolu Diziler Türkiye Halklarını birleştirmek bir yana ayrıştıracağı kesindir.
Zira,Türkçü,kavmiyetçi ideolojik söylem ve semboller; Türkçü duyguları beslerken birlik ve beraberlik duygularını körelteceği açıktır.
Toplumdaki hamaset ve kavmi holiganlığın bu dizilerle yükseldiğini görmemek safdillikten başka bir şey değildir.
Kavmiyetcilik Virüsü bu Dizilerle aktif hale gelmiştir ve kimi İslamcıları bile tesiri altına almıştır.
O kadar ki ehli Kur’an kimi Hocalar bile Bu Dizilerin genel itibariyle “güzel” olduğunu söyleyebilmekte,kimileri de bu dizilere laf söyletmeyecek kadar holiganlaşmışlardır.
İktidar ve Muhalefet, maalesef;Toplumsal yozlaşmaya elbirliği ile hizmet ederken,muhalefet;iktidara olan nefreti ve iktidar olma umutsuzluğu ile Türkiye Düşmanları ile birlikte hareket etmekte,İktidar ise,siyasi düzeysizliğe ve pragmatizme teslim olmuş gözükmektedir.
Çıkış Yolu zor ama imkansız değildir;
Her türlü paragmatizm ve hamaset politikalarını terk edip,Demokratikleşme,Hukuk Devleti ve şeffaflaşma yolunda çok ciddi adımlar atılmalı,
Bakanlıklar entelektüel birikimi olan ehil şahsiyetlere teslim edilmeli,
Emanetler,parası olana değil, düşünen/akleden,hikmetli,sorumluluk sahibi aydınlara verilmelidir.
Aksi durumda;müteahhitlerle,sanayiciler ve politikacı esnafı ile Büyük Türkiye’nin kurulamayacağı bilinmelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bangladeş Dosyası