Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Siyasetin Kısırlaştığı,Siyasi Vasatın Çoraklaştığı              Bir Dönemi Yaşıyoruz. Atilla Morçol 29.11.2017/Konya Özellikle Ana muhalefet ile ve İktidarın ve Türkiye Siyasetinin durumu budur. Ana muhalefetin kifayetsizliği ve sığlığı;ister istemez İktidarıda kifayetsizleştiriyor,sığlaştırıyor. Gladio ile Mücadelenin gidişatında;haklılılığınız kadar söyleminizin çaplı ve kuşatıcı olmasının da belirleyici olacağı muhakkaktır. Cia Gladiosunun Darbe Girişimini,taşeron yapı olan sünepe Gülenistlere bağlamak;”Olayı” küçültmek olduğu, şimdi daha iyi anlaşılıyor. Anlaşıldığı kadar da, işlerin Türkiye açısından, daha tehlikeli bir boyuta geldiği gerçeği ile de yüzleşiyoruz. Bunu daha 15 Temmuz’dan hemen sonra; Darbe Girişiminin arkasındaki tek güçün Cia/Nato Gladiosu olduğunu, Türkiye Liderlerince açık ve seçik olarak Amerika,Almanya ve İngiltere’den Darbe Girişiminin hesabının sorulması gerektiğini,Gladio’nun Dünya Kamuoyu nezdinde mahkum edilmesi gerektiğini söylemiştik.
BAĞNAZLIĞIN SAĞI SOLU OLMAZ!                     Atilla Morçol                     Konya;04.11.2017            Evet Bağnazlığın/Fanatizmin hepsi birdir ve bir toplum,bir Millet için zararlı bir virüstür.           Bağnaz yada fanatik;kraldan çok kıralcı davranış biçimidir.           İlmi olmaktan uzak,nakilcilik ve taklitçiliğe dayanır,aklıyla değil,hisleri ile yönünü bulur.           Böylece hem kendilerine hem de toplumlarına faturası ağır olur.           Hangi çeşidi olursa olsun Bağnazlık;Dini,ideolojik,asabiyet gibi versiyonları ile toplumlar için büyük sorunlar yaşatmış ve nüksettiğinde yaşatacak olan toplumsal bir  hastalık nevidir.           Dini fanatizm;Yobaz olarak karşımıza çıkar ki;dinin sahibi,savcısı ya da celladı olduğuna inanır.           İdeolojik fanatizm;militan olarak karşımıza çıkar ki, o da ideolojisinin olmazsa olmazı zanneder kendini.          Asabiyet fanatizmi ise ırçı,faşist olarak arzı endam eder ki; bir tek o dur,kavmini,ülkesini
Kendini İslam Ümmetine Adamış Bir Düşünür;  MUSA CARULLAH  BİGİYEV http://www.kelambaz.com/hayati-ve-politik-yonleriyle-musa-carullah-bigiyef/
Düşmanın Adını Doğru Koymak;Mücadelenin Olmazsa Olmazıdır!   Konya;03.08.2017 Atilla MORÇOL Devlet ve Mit elinde ne var,ne düşünüyor bilmiyorum; Ancak Devletin Fetö ile Mücadele Stratejisinde hayati ehemmiyete haiz yanlışlar ve hatalar olduğunda kesin kanaatim var. 1- Fetö’nün Cıa/Nato;Abd,Almanya Taşeronu bir Örgütlenmenin görünen yüzü olduğu,Devlet tarafından Deklare edilmelidir. Fetö’nün Abd,Cia,Nato Piyonu olduğu,Gülenistlerin içinde  Polis,asker,sivil kökenli Cıa eğitimi almış Yüzlerce Ajan barındırdığı,bunlardan ekseriyetinin Opcin,Uslu,Dumanlı,kaçak Savcılar,Aytaç,Yeşil,Kaçak Komiserler,A.Vatandaş,Kozanlı Ömer,AYArslan gibi Yurtdışına kaçırıldığı,önemli bir kısmınında Batmaz,Biniş gibi isimlerin tutuklandığı bilinmektedir. Devlet,İstihbarat bu Cıa ajanlarını ne pahasına olursa olsun ÇÖZMELİDİR,Bu Ajanların mahkemelerde “ Mürted HA na arsa almaya gitmiştim” savunmaları;Devletin  Fetö ile Mücadelesini etkisizleştirmeye,Yandaşlarına moral vermeye matuf mesa
DEMOKRASİ BİR YÖNETİM ŞEKLİDİR. Atilla Morçol;Konya/28.06.2017 Demokrasi sadece bir yönetim şeklidir;halkı yönetimini;yönetime talip olanlar arasından  bizzat halkın seçime sunan bir yönetim şekli. Demokrasi ne dindir ne ideoloji;sadece  yönetim şekilleri içinde  Halkın İradesini en güçlü şekilde yansıtan bir yönetim şeklidir. Demokrasiye “din” diyenler;farkında olmayarak İslamı demokrasiye indirgeyerek  demokrasiyi İslama denk saymış olurlar. Demokrasi, uygulandığı toplumların; sosyolojisi,kültür ve değerleri ile özgün pratikler ortaya koyar. Tıpkı ticaret gibi;yahudi toplumunun ticari anlayışı ile Batılı toplumların ticari anlayışı ve Müslümanların ticari pratikleri birbirinden  farklılıklar göstermektedir. Malezya demokrasisi ile Batılı demokrasiler arasındaki fark ile yine Batılı Demokrasilerin kendi aralarındaki fark;toplumların sosyolojileri arasındaki farklardan kaynaklanmaktadır. Halka,millete ait bir yönetimin  bizzat halk iradesi tarafından belirlenmesind
Graham Fuller: Katar Körfez’de gerçekten bir tehdit mi? İlker Kocael 17 HAZİRAN 2017 Graham Fuller’in kendi web sayfasında 13 Haziran 2017’de yayınlanan  analizini  İlker Kocael çevirdi. Graham Fuller Küçücük bir Körfez ülkesi olan Katar bugün Ortadoğu’nun neredeyse tüm aktörleri tarafından çevrelenmiş ve “terörizm destekçisi” olarak kabul edilmiş durumda. ABD de bu söylenenleri kabul etmiş görünüyor. Peki gerçekte olan ne? 1990’larda Arap dünyasında şu şaka sıkça tekrar edilirdi: “Katar, Basra Körfezi’nde küçük bir ülkedir ve başkenti El-Cezire’dir.” Aslında bu şaka bize bugün bile önemli bir şeyi anlatıyor. Katar’ın gerçek başkenti Doha’nın Ortadoğu siyasi bilincinde ön plana çıkması; yeni uydu kanalı El-Cezire’nin 1996’da kurulmasıyla gerçekleşti; o tarihten sonra Arap medyasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. El-Cezire; bölge çapında ne kadar devlet kontrolü altında işleyen sıkıcı medya kuruluşu varsa hepsini ezdi geçti. Arap izleyicileri –daha önc
Resim
Ahmet Cevdet Paşa   M   E   C   E   L   L   E 1. MADDE: Fıkhın Tarifi: اَلْفِقْهُ : عِلْمٌ بِالْمَسَائِلِ الشَّرْعِيَّةِ الْعَمَلِيَّةِ الْمُكْتَسَبَةِ مِنْ اَدِلَّتِهَا التَّفْصِيلِيَّةِ Fıkıh:   şeriatın ameli meselelerini, tafsili delillerin den bilmektir. 1- “İlm-i fıkh, mesâil-i şer’iyye-i ameliyeyi bilmektir.”  İlm-i Fıkh: Fıkıh ilmi  Mesail: Meseleler  Mesâil-i şer’iyye-i ameliye: Amellerle ilgili şer’i / hukuki meseleler  2. MADDE:  اْلاُمُورُ بِمَقَاصِدِهَا İşler maksadlarına göredir.  “ Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir.”  Örnek:  ● Yitik bir malı koruyup sahibine verme niyetiyle alan kişinin, malın helak olması halinde onu  tazmin etmesi gerekmezken; söz konusu malı sahiplenme niyetiyle almış olması halinde tazmini  gerekir.  ● Bir devlet büyüğüne ibadet niyetiyle secde edilmesi küfür, bunun saygı amacıyla yapılmış  olması sadece günah olarak görülmüştür. 3. MADDE: اَلْعِبْرَةُ فِى الْعُقُودِ  لِلْمَقَا