Kayıtlar

Eylül, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Din Devlet Siyaset İlişkisi Atilla MORÇOL Konya;25.09.2011 Hayrettin Karaman Hocaefendi,İslami Siyasi Sistemi şu şekilde  tarif etmektedir.“İslâmî siyaset sisteminin ve devletin yapısında, her biri Kur'ân'da defalarca zikredilen ve Kur'ânî anlamları da belli olan şu unsurlar vardır: Tevhîd, itâat, hilâfet, bey'at, şûrâ, emir bi'l-ma'rûf nehiy ani'l-münker, velâyet, mülk, hüküm, adâlet, ehliyet ve emanet. Bunları ihtivâ eden sistemler İslâmîdir.” (İslam ülkelerinde demokrasi ve laiklik/Y.Şafak)          Toplumların durumu, eğilimleri, itikatları, duygu ve düşünceleri ile yönetimleri ve devlet halk ilişkileri arasında birebir ilişki vardır. Yani, nasılsanız öyle idare edilirsiniz. Bir kavim durumunu değiştirmedikçe Allah o kavmin halini değiştirmez.(Rad 11)  Bu Ayet,toplumsal ıslahında fesadında ilahi bir yasaya bağlı ceryan ettiğini göstermektedir. “İslam” olmakla “İslami” olmak arasındaki ince fark üzerinde durulması gerekir.
Murat Bardakçı   Aradan tam 62 yıl geçti ama kendi 11 Eylül'ümüzü hâlâ aydınlatamadık Habertürk/18 Eylül 2011 Pazar İSTANBUL, 1949'un 2 Mart'ında, öğleden sonra saat beşi on geçe, ardarda gelen büyük patlamalarla sarsıldı. Haliç'te, Sütlüce sahilindeki bazı binalar havaya uçmuştu... Önce çok şiddetli olan patlamalar sanki bir deprem yaşanıyormuşçasına sonraki iki gün boyunca azalarak devam etti. Havaya uçan bina bir silâh fabrikası, sahibi de Osmanlı İmparatorluğu'nun son senelerindeki en güçlü adamı olan Harbiye Nâzırı ve Başkumandan Vekili Enver Paşa'nın sekiz yaş küçük kardeşi Nuri Killigil idi. Nuri Killigil, "Nuri Paşa" yahut "Bakü fâtihi" diye bilinirdi ve film gibi maceralı bir hayat sürmüştü... İngilizler, Rus ordusuna yardımcı olmak maksadıyla Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Azerbaycan'a birlik göndermiş, onların varlığından destek alan Ermeniler de Azeriler'e karşı katliama başlamış ve binlerce Azer
Resim
BİRHASBİHAL/Konya;09.09.2011 Yanlış Hesap Bağdat’tan değilse Humus’tan Döner!                                                                                                          Ortahisar'da  Antikacı Dükkanı Artık Suriyedeki insan onuru ve hakları ihlallerinin boyutu tahammül sınırlarını çoktan aşmıştır. Baas Rejiminin en ateşli müttefiki bile buna tahammül edememektedir. Ahmedinecad, Portekiz Radyo Televizyonu'nun canlı yayınında, Suriye yönetimine bu güne kadar izlediği politikanın tam tersi tavsiyelerde bullundu. Ahmedinecad canlı yayında;” Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın protestoculara yönelik şiddet içeren baskıdan uzak durması ve muhalefetle görüşmelere başlaması gerektiğini'' ifade ederek, Askeri bir çözümün hiçbir zaman doğru bir çözüm olmadığını ve sorunların diyalog yoluyla çözülmesini tavsiye etti.(Timetürk) Siyaset vahyi değil aklidir. Kimin siyaseti olursa olsun layüsel değildir. Kimin olursa olsun, siyasetleri eleştiri hakkı vardır. İra

B İ R H A S B İ H A L /Konya;05.09.2011

Atilla MORÇOL 42 Yıllık Mezalim:Baas İktidarı   Suriye  baskı ve devlet terörü tüm hızıyla sürüyor. Baas Rejimi artık Suriyeden hicret etmek istiyenleride  sınıra konuşlandırdığı keskin nişancılarla  öldürüyor. Sınırdaki her iki taraftaki köylülerin tanıklığı bu yönde. Baas, Firavunların İsrailoğullarını  kendilerine köle yaptığı   gibi Suriye halkını bırakmak istemiyor. Olaylar tıpkı Kur’an da geçtiği gibi ceryan ediyor. Buna rağmen Baas’ın yanında durmak insan erdemi ile bağdaşmaz. Ama  hırs ve bağnazlık  gözleri kör ediyor.  Türkiye:Nereden Nereye!?   Türkiye İsrail’in  daha düne kadar stratejik müttefiklikten iki düşman kampa ayrılması takdir i İlahiden başka bir şeyle izah edilemez. Bu arada sivil toplum kuruluşlarının insiyatifini de yabana atmamak gerek. Rüyada görsek güler geçerdik. İki ülke birbirine o kadar uzak ki bu gün, söz konusu husumet her iki ülkenin havaalanlarında yolcu kontrollerine bile yansımış durumda.  İsrail y
Kaddafi ile Esed arasındaki fark   Kim yaşamak isterdi 42 yıl bu rejimler altında!? 03 Eylül 2011 Cumartesi Hayrullah Hayrullah* Sovyetler Birliği bütün ceberutluğu, sahip olduğu güç ve kendisini uzay savaşlarında ABD ile rekabette belirli bir dönem üstün kılacak süper güç haline getiren imkânlarla birlikte 74 yıl zarfında sona erdi. 1991 yılında Sovyet imparatorluğu çöktü ve bütün cumhuriyetleri kendi işleriyle ilgilenmeye başladılar. Rusya serbest ekonomisiyle, gerçekle hiçbir ilişkisi olmayan ütopyacılık söylemiyle Marksizm-Leninizm çağrısı yapan Sovyetler Birliği'nin yerini aldı. Daha da önemlisi Sovyetler Birliği yörüngesinde dönen Doğu Avrupa ülkeleri özgürlüklerini geri kazandı. Demokratik olmayan rejimleri ve ülkeleri hiçbir şey koruyamamaktadır. Sovyetler Birliği'nin yıkılmak için 74 yıla ihtiyaç duyduğunu ve 1917 ile 1991 yılları arasında 7 lider tükettiğini dikkate aldığımızda Libya ve Suriye rejimlerinin tam anlamıyla bir başarı elde ettikleri

Zenginlerin şöleni sona erecek

Arundhati Roy: Zenginlerin şöleni sona erecek New Internationalist dergisi, Hindistanlı yazar Arundhati Roy ile Hindistan’da ve dünyada yaşananlara dair bir söyleşi gerçekleştirdi. Roy, 'Zenginlerin şöleni sona erecek' dedi. 03 Eylül 2011 Cumartesi New Internationalist dergisi, Hindistanlı yazar Arundhati Roy ile Hindistan’da ve dünyada yaşananlara dair bir söyleşi gerçekleştirdi. Roy söyleşide, ülkesindeki “yolsuzluk karşıtlığı”nın orta sınıf taleplerine hitap ettiğini ve bazı gerçeklikleri, özellikle de iç savaş koşullarını örtülemeye yaradığını ifade ederken, Hindistan’daki internet sansürü konusundaki endişeleriyle Türkiye’deki durumu akıllara getiriyor: * Yazdıklarınız, çoğu kez şirket menfaatleri emrinde olan gaddar devlet şiddetiyle cebelleşmekte. Şirket sahipliğindeki medyanın çoğu, ülkenin birçok bölümündeki iç savaş koşullarını yayınlamaktan imtina ediyor. Egemen çevreler, öteki tarafın bakış açısını ortaya koymayı deneyenleri, tahrik niyetinde ol

Gilbert Achcar: Devrim daha yeni başlıyor

Gilbert Achcar: Devrim daha yeni başlıyor 03 Eylül 2011 Cumartesi “Mısır, Tunus ve başka yerlerde iki can alıcı hususa (despotizm ve çürüme) karşı olan geniş bir toplumsal cephe bulunuyor. Bütün hepsi bu iki yöne karşı birleşiyor. Despotizmin daha az olup çürümenin gözlemlendiği ülkelerde kitle hareketlerinin, Mısır ve Tunus’ta hem despotizme hem de çürümeye karşı birleşmelerinde olduğu gibi aynı momentum yaşanmadı. Bu örneğin Fas’a mahsustur. Fas’ta çok şiddetli bir politik baskı yoktur; nitekim kral bazı demokratik değişimleri kurumsallaştırdı ve özgürlükler üzerindeki bazı kısıtlamaları kaldırdı. Kral protestoların hemen başlamasından sonra bir dizi reform önlemini ilan etti. Dolayısıyla politik değişim talep eden protestolar ve anayasal monarşi, Mısır ve Tunus’un momentine malik değildir.” Dima Charif: Sene başından beri Arap dünyasının tanık olduklarını tanımlamakta farklı terimler kullanıldı: Devrim, ayaklanma, halk isyanı, protestolar vs… En iyi tanım sizce ned