Despotizm Dönüştürür ve Saptırır!

Despotizm Dönüştürür ve Saptırır!

Atilla Morçol/Konya:28.04.2012 

İran ve Hızbullah;Nasreddin Hocanın şaşkınlığını yaşıyor ve bastığı dalı kestiğinin farkında bile değildir.Hakkın ve Halkın rıza ve takdirini gözeten İslam tahayyülünü, İsrail karşıtlığı temelinde bir ideolojik temele indirgediğinizde olacak budur.Artık bu ideoloji için her şey mubahtır. Ve eli kanlı mülhit bir rejimle yatağa girmek bile caizdir. Düşünün ki  bu gün ortaya çıkan ve halkı korkutmak, sindirmek ve böylece Suriye Kıyamını  bastırmak amaçlı,  Baasçı katiller tarafından çekildiği bilinen; işkence,insanları irtidata zorlayan ikrah görüntüleri;  Baas Rejiminden çok İran ve Hızbullahı itibarsızlaştıracak ve yalnızlaştıracaktır. Başlangıçta “yok öyle bir şey!” diyerek Baas Rejiminin katliamlarını örtbas etmeğe çabalayan Nasrallah,bu gün inkar tavrını geride bırakarak,mazlum halkı “Suriye ajanı” olarak nitelendirmeye ve kendisini de “Suriye dostu” olarak göstererek eli kanlı Baas Rejimine tam destek vermeğe devam etmektedir.Niçin ve neden olursa olsun bu aşamada bir Baas Rejimiyle ittifakta ısrar; Baas Rejimi muhipliği anlamına gelir ki,sahibine meşruiyet sorununa yol açacağı kesindir.Ve bu günden de bellidir. Tüm İslam dünyasında başta Nasrallah ve İran şimdiden büyük bir itibar kaybetmiştir. Yarın Baas Rejiminin cinayet karlıkları daha da ortaya çıkınca iş işten de geçmiş olacaktır.

            İran’ın Suriye politikası, İran Muhalefetinin eleştirilerinde ne kadar haklı olduğunu ve İran yönetiminin istibdatta ve zorbalıkta nerelere savrulduğunu göstermesi bakımından da ibretamiz bir örneklik oluşturmaktadır. Asırlar boyu Rasulullah’tan sonraki yönetimi kıyasıya eleştirenlerin bu gün İran’da despotizme kayışı ve Yezidin zulmünü gölgede bırakan eli kanlı Mülhit Suriye Baas rejimi muhipliği karşısında; titrememek ve “ya Rabbi sen bizim Mevla’mızsın. Biran dahi olsa bizi bize bırakma!” duasına sarılmaması mümkün değildir!

            Ya Türkiye’deki Şiileşmiş tulekanın Baas muhipliğine ne demeli? Dillerine şii ve Sünnilerin Vahdetini pelesenk etmiş bu güruh bu gün Vahdetten tek bir söz dahi etmemeleri;bu konuda  ne kadar sığ ve gösterişe dayalı bir söyleme sahip olduklarının delili olmuştur.Vahdet konusunda Müslümanları aldattıkları anlaşılmıştır.İran ve Hizbullah propagandasından başka bir şey olmayan söylemlerini, İran ve Hizbullah’ın zalim bir rejime tam destek vermeleri ile yüzlerindeki maskenin düşmesi ile de Vahdet söylemini terk etme durumda kaldıkları açıkça görülmektedir.Hoş bu şii tulekanın kraldan çok kralcılık yapmaktan başka da bir yaptığının olmadığı malumdur.Dolayısıyla İran’a ve Hızbullah’a fayda yerine zararları kesindir.

            Baas rejimi karşıtlarını “Amerikan ajanlığı ve tarafgirliği” ile suçlayan bu çevrelerin ne yazık ki; Baas Rejiminin Müslüman gençleri  Esed’in posterlerine secdeye zorlamaları, “esed’den başka tanrı yoktur!”  küfrüne icbar etmeleri, Müslüman gençleri  küfre zorlayarak diri diri gömmeleri  karşısında  “lal” kesilmeleri  karşısında üzülmemek imkansızdır.

            Dolayısıyla kötü yönetim,ilkesiz siyaset;İran’ı içerde despotizm bataklığına yuvarlarken,dış politikada Suriye üzerinden tüm dünyada, tarihinde olmadığı kadar yalnızlaştırmıştır.Akılsız “dost”un  işgüzarlıklarıda işin tuzu biberi olmuştur.