Baradey ve muhalif akımlar (1)
Tarık Abducelil / Dünya Bülteni -Kahire- Pazartesi, 12 Temmuz 2010
Yaklaşık beş ay önce Mısırlılar önceliklerini seçme konusunda muhayyer kaldılar; Demokrasi mi Ekmek mi? Hangisi diğerini de peşinden getirir?
Geçen Şubat ay ortalarında Kahire Hava Limanına, Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi eski Başkanı Dr. Muhammed Al-Baradey’in inişiyle siyasi değişikliğin olabileceği ümidi doğdu. Siyasi değişim, hayatın tüm yönlerinin değişimi için önemli anahtardır. İstenilen değişim ve siyasi gayretle faaliyetleri üstlenmesi Mısırlıların iştahını kabartır gibi oldu. Şunu söylemek mümkün, geçen beş yıl boyunca gerek aydınların, gerekse işçileri gerekse zarara uğrayan vatandaşların protesto gösterilerinden sonra Baradey hareketi “Mısır’da siyasi hareketin ikinci dalgası” olarak kendini takdim etmiştir.
Baradey’in çağrısı halkın iradesini değişimin olmazsa olmaz bir olgu olduğu üzerine yoğunlaşmıştır. Güçlü bir toplum tüm bireyleriyle, partileriyle ve İslami cemaatleriyle, demokrasiyi gerçekleştirmek, anayasayı değiştirmek için baskı faaliyetlerini göstermek zorundadır. Başkanlığa aday olma hürriyeti ve seçimlerde uluslararası gözetim altında adil bir seçim olmalı. Ve aynı zamanda mevcut siyasi ortam havasında olacak bir seçime boykot edilmeli.
Baradey’in önünde, anayasa değişikliğine gerek olmadan mevcut kanunlar çerçevesinde başkanlığa aday olabilmesi için 60 günü var. Baradey şuandaki seçim kanunlarına göre başkanlığa aday olabilmesi için yapması gereken önümüzdeki Eylül ayından önce herhangi bir partiye üye olması gerekiyor. Başkanlığa aday olabilmenin birinci şartı tam bir yıl süreyle o partinin yetkili kadrolarına üye olarak görünmesi gerekiyor. O halde Baradey’in önünde iki şık görünüyor; ya partilerden birinin yüksek idari kadrosuna üye olacak ya da sonucu ne olursa olsun anayasa değişikliği konusundaki mücadelesine devam edecek.
Baradey Mısır’a döndüğünden beri cami meydanlarına ve siyasi gruplara ziyaretlerini sürdürdü. Ajanslarda sık sık partilerin birine katılması için davetler alıyor şeklinde yer aldı. Partinin yönetim kadrosuna üye olmasına yönelik çağrılar ve bu sayede bu parti adına başkanlığa aday olması şeklindeki talepler arttığı görülmekte. Bu talepleri, kendisini ve ekibini kanunsuz bir iş yapmış olduğu izlemi vereceğinden reddettiği, böyle yol izlenmesinin doğru olmadığı görüşünü yineliyor. Ve aynı taleplerindeki halk desteğini artıracağını düşünüyor.
Baradey son aylarındaki faaliyetlerini gençlere yönelik daha yoğun bir şekilde gerçekleştirdi. Çünkü Baradey, Mısır güvendiği kadar güvenmiyor. Gençler değişim ve reformun bir an önce yapılmasını istiyor. Son aylarda Mısırda halk bazında hareketlenmeler başladı.
Baradey, Anayasayı kampanyası sloganlar şunlar; “güçlü temelleri olan demokrasiyi hakim kılabilmek için anayasa değişikliği şarttır.” “ Baradey’e destek”. Yaklaşık 15 bin gönüllü taraftar destek vermekte. Bu insanlar seçim bürolarında ve kendilerinin aktif olduğu bölgelerde insanlar anayasa değişikliğinin mutlaka olması gerektiği konusunda ikna edebilme şekilde, emniyet güçlerini halkla karşı karşıya getirmeden, sokağa dökülmeden, bu kampanya 100 binden fazla “değişim beyanı” adı altında imza toplamayı başardı.
Bu faaliyetler sürerken, geçen ay n başında (meclis-i şura) şura meclisinde yenileme seçimleri oldu. Daha geçen ayın başında oldu ve iktidar partisi 88 sandalyeden oluşan yekünün 80’ini aldı, süpürdü. Tüm siyasi partiler artık şunu öğrenmişler ki, Mısır rejiminin değişim, siyasi reform derdinin olmadığıdır.
Ancak Baradey’in gerçekleştirdiği hareketlenmeler şu dört ayda Mısır kamuoyunun ilgisini çektiği ve destek bulduğu ortada. Gelecek dönemlerde Baradey’in siyaseti ve faaliyetlerini değişim slogan liste baş olacağını da gösteriyor. Aynı zamanda çalışmaların “muhalefet partilerinde açılım daha fazla gerekli” şeklinde olacağı da görünüyor. Demokrat Cephe Partisinin birkaç gün önce gerçekleştirdiği toplantıda açılan pankartlardan biri Baradey’in söylediği “Mısırdaki partiler Ulusal eylemin bir parçasıdır” sözünü içermekteydi. Şunu söylüyordu; “mevcut partilerle bir ihtilaf m yok. Ancak ben diktatörlükten demokrasiye geçmeyi istiyorum.” Bu ise açık olarak Mısır’daki siyasi partilerden destek istemektir.
Siyasi partilerde bir kriz görülmektedir. Şöyle ki Mısır siyasi arenası 24 yasal siyasi partiye bölünmüş durumda ve bunlardan ancak 9 sandalye mecliste temsil etmekte. Bu sandalyeler arasında Müslüman Kardeşlerden de var. Hâkim partinin sandalyesi sayısı diğer partilerinin toplamından 10 kat fazla. Mısır’daki siyasi parti krizi sadece rejim tarafından siyasi hayata yaptığı müdahaleler değildir. Aynı zamanda bu partilerin çoğunda görülen ihtiyarlık ve 30 yıldan beri iktidarda bulunan tek parti nedeni ile kendini yenileyememe olarak 1976’dan beri Mısır sınırlı ve şartlı çok partili dönemini muhafaza etti.
Ortada devlet organlarıyla bağlantılı 1978 yılında kurulmuş büyük bir parti kaldı o da Ulusal Demokrat Parti. Kurulduğundan şuana kadar iktidar elden bırakmadı. Bu durum muhalefet partilerine karşı demokrasi ortadan kaldırdı ve hatta diğer partiler toplumun gözünden tamamen yok olmasını sağladı. Siyasi mesajlar halka takdim etmede ve gençlerle birlikte yeni akımlar, partiler kurarak reformist çalışmaların önünü tıkadı.
Bu olumsuz durumlar Baradey Akımın da etkiledi. Destekleyenler, muhafazakârlar ve reddedenler olarak önümüze çıkıyor. Demokratik Cephe Partisi, gençlerle ilgili başarılarından dolay Baradey’e açık destek veriyor.
Wafd Partisi, Baradeyi alternatif olarak görüyor yoksa bir kişilik olarak ya da fikir olarak desteklemiyor ki Wafd Partisi, Mısır’ n en büyük partilerinden biridir. Soy olarak ta Baradey Wafd ailesine mensuptur. Nasri ve Et-Tecammu Partisi’ne gelince, her ikisinden de ilgi ve destek bulamıyor. Sebebi ise; rejimle müttefik çalışmalar ve bazı siyasi ve ideolojik nedenlerden dolayı. Gerçekten her iki parti de Mısır siyasi hayatında hiç mi hiç etkileri olmayan iki parti görüntüsünü göstermekteler.
Son olarak; “orta kuşak” ya da “genç kuşak” partiler var. “Gad Partisi” (yarın partisi), başkan Eymen Nur, kanunen serbest, izinli, siyasi olarak kuşatma altında, tutuklu durumda. Nasri Keramet Partisi, başkan Hamdin Es-Sebbahi, 12 yıldır kurulum aşamasında, kanunen izinsiz bir parti konumunda.
Demokrasi ve insan haklar ve İslami söylemleri ile İslami duruşu ile ön plana çıkan Wasat Partisi (orta kuşak partisi), bu partide kurulum aşamasında.
Bu üç parti ilk günlerinden itibaren değişim için yapılan tüm ulusal birlikteliklere katıldı, onayladı eleştirilerini alenen ya da gizli olarak da ifade ettiler. Keramet ve Gad Partisi Baradey’i siyasetin dışına çıkmakla suçluyorlar ve kendilerini aday olmaya daha layık görüyorlar. Hatta Baradey’in ismini koymadan kendi patilerinin lehine vatandaşlardan oy istiyorlar.
Baradey değişim için halkın iradesini ve isteğinin artığın şu şekilde ifade ederek iddia ediyor. “Rejim ne yaparsa yapsın 80 milyon Mısırlının iradesini görmemezlikten gelemeyecektir.”
Zaman ilerliyor ve Baradey’in randevusu yaklaşıyor, seçenekleri azalıyor, rejim tutumlarında ısrarlı, Baradey taleplerinde ısrarlı.
Önümüzdeki günler Baradey’in fikirleri için zor ihtimaller doğuracak. Acaba Baradey’in çağrısı cevap bulabilecek mi yoksa hürriyet hayalleri yıkılan duvarın altında mı kalacak?


Baradey ve muhalif akımlar -2-

 Tarık Abdülcelil / Dünya Bülteni – Kahire Pazartesi, 19 Temmuz 2010
İhvanı Müslimin'in genel Mürşidi Dr. Muhammed Bedii ve İrşad Bürosu üyeleri, Dr. Muhammed Baradey başkanlığında değişim taleplerine ve çağrılarına sahiplendiler. Genel Mürşid tüm İvanı Müslimin üyelerini ve tüm Mısır sivil kuruluşlarını  “online imza kampanyalarına” iştirak etmelerine ve hatta ihvanonline  bağlı bulunan ulusal cemiyetler web sitelerindeki kampanyaları da desteklemeye çağırdı.
Bu ise gerek İhvanı Müsliminin gerekse Baradey taraflarının stratejik düşünce bazında da sürpriz değişimler yaşandığını ifade etmektedir. Yaklaşık dört aydır Baradey reform isteklerini güçlü bir şekilde dile getirmekte.  Baradeyin faaliyetlerine en büyük desteği veren örgütler arasında Mısır’ın muhalif örgütlenmeler içinde en güçlüsü olan İhvan-ı Müsliminin desteklemesi gayet normal ve mantıklı bir durumdur.  Bu ittifak neden gecikti? Ve bu ittifakı mümkün kılacak şey nedir?
Öncelikle, her iki tarafın fikri yapılarını yeniden gözden geçirmeleri ve stratejik temellerini yeniden onarma yoluna gitmeleri bu ittifakı olumlu ve daimi kalabilecek  iki unsur olarak düşünülebilir.
Baradey, Mısır’a dönüşünden itibaren elit seçmen ve onları harekete geçirebilme gayretleri içinde oldu. Ki bu toplumda güçlü bir dinamizmdir. Aynı zaman da gençlerde bu değişimin umududurlar. Baradey, aksesuar partiler ve aciz partiler olarak gördüğü Mısır’da var olan  siyasi partilere güvenmediğini her platformda açıkça deklare etmiştir. bu dört aylık bir süre, Mısırlı elitin gerçek rolünü  idrak etmeye yeterli bir süre olmuştur. Bu seçmen her ne kadar özü itibari ile büyük bir değer olsa da, bu güç bu halk örgütlenmesi etkili bir güç olma özelliğini gösteremeyecektir. Ve Baradey, genç gücünü, genç potansiyeli ve cesaretini reformun ve değişim için internet üzerinden yapılan çalışmaların  yeterli olamayacağını idrak etmiş durumda. Köklü büyük örgütlü, tüm halk kitlelerine ulaşabilmiş bir güce ihtiyacı olduğunu da idrak etti. Bunu ise ancak İhvan-ı Müslimin kartını kullanmak zorundadır.
Geçtiğimiz haftalarda Baradey, İhvan-ı Müsliminin parlamentodaki grubunu ziyaret etti. Birçok açıklamalarda bulundu. Reform ve değişim konusunda ihvanla ittifak etmeleri gerektiğini ifade etti. Açıklamalarında dikkat çeken unsur şu oldu: ihvan-ı Müsliminin  partisinin en büyük yasal bir parti olduğu. Hakim rejimin ihvan için ”yasaklanan cemaat” , yasa dışı parti ifadesine cevap olarak, ihvanın yasal bir parti olduğunu her aklı selimin bildiğini ifade etti. İhvanın siyasi ve ulusal bir güç olduğu vurgusunu da tekrar tekrar yineledi. Bu aşamada özel bir siyasi bir parti kurabilme hakkının olduğunu  ya da böyle bir partinin gölgesinden yararlanabileceğini ifade etti.
İhvan-ı Müslmin'e gelince; Dr. Baradey konusunda tutumlarını açıklamadan önce, beklemeyi yeğlediler. Belki de bu beklemeleri geçtiğimiz ay içinde olan senato seçimlerini ve mevcut rejimin siyasi reform konusundaki tavrının değişebileceğini beklediler. Ancak seçim sonuçları 2005 parlamento seçim tecrübesini tekrar yaşamak istemediğini gördüler. Ve aynı zaman da İhvan-ı Müsliminin hükümete dahil olamayacağını ve genel anlamda siyasi arenada var olamayacağını gösterdi.
İhvan-ı Müslimin'in Baradey konusundaki tutumunun açıklanmasındaki gecikme Mısır rejimi ile yaşadığı tarihi tecrübeler ve bu tecrübe ile Baradey'e olası desteği neticesinde Mısır polisi ve güvenlik güçleri ile amansız bir çatışmaya girebileceği korkusudur. Geniş kapsamlı tutuklama kampanyalarına da hazırlanması gerekir. Bundan dolayı İhvan-ı Müslimin Partisi uygun bir diyalog atmosferini bekledi ki daha olgun bir ittifak ve ananlaşma gerçekleşebilesin.
Şu ana kadar ki süreç taraflar arasında ilişkileri iyiye götürebilme durumu söz konusu. Taraflar arsındaki bu güzel birlikteliği sağlayabilme durumunda daha aceleci ve gerçekçi olmak gerekir. Taraflar, her bir tarafın rolünü ve gücünü iyi anlamak zorundalar. İhvan, değişim ve reform istemi ile Cumhurbaşkanlığına muhtemel aday konusunda teyidi arasında tutumu ve kendi talebi net. Bundan dolayı Baradey bu tutuma öfkelenmiyor tam tersine diyor ki “ihvan beni doğru anladı. Onlar değişim talepleri ile başkanlık aday olma arasını ayırdılar. Çünkü ben aday değilim, değişime ve reforme çağırıyorum.” Bu durumu anladığı için Baradey, İhvanın rolü ve katılımını takdir ediyor ve sözlerinde durmalarını istiyor, değişim ve reform konusunda yanında yer almaları istiyor.
Tüm iyi yaklaşımlarım yanında İhvanın şunu hesaba katması gerekiyor: tüm bu yaklaşım ve taleplere caddelerde, vereceği destekten dolayı bunun bedelini de ödemeye hazır olmalıdır. Bunun bir bedeli var ve bu bedel ödenecek. Daha az bedel ödemenin hesabını yapıyor. Çeşitli ulusal güçlerin, grupların ve çeşitli bölgelerden oluşan genç müteşebbislerin katılımı ile yapılacak büyük meydan mitingi, İhvan'ın bedelini ödeyemeyeceği durumları da yaratabilir.
Bundan dolayı İhvan-ı Müsliminin grubu, ulusal Cemiyetin değişimi hedeflediği, anaysa değişiklini, olağan üstü halin kaldırılmasını ,adalet ve demokrasiyi isteyenlerle, Baradey’e başkanlığı dahil olmakla destek verenler olmak üzere ikiye ayrılmış durumdadır.Ve İhvan,  Mısır içinde ve dışında olan tüm üyelerini bu kampanyalara destek vermeleri için çağrıda bulunmuştur.
Eğer Baradey bu yolu düşünmüş ise, tam zamanında stratejisini değiştirmiş ve halk kitelerine yolun elit salonlarında değil halkla mündemiç olan bir örgütte olduğunu anlamış demektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bangladeş Dosyası