12 Eylül 2010 Referandumu:
Evet/ Hayır Ne Anlama Geliyor?

            Yaklaşık sekiz yıllık  Erdoğan Hükümetinin; bir avuç jakoben azınlığın ( Beyaz Türk!) hukuk dışı istibdat rejiminin  temel dayanaklarını ellerinden alarak etkisizleştirmeye yönelik en önemli ve son “raund” anlamındaki Anayasa değişiklikleri, 12 Eylül 2010 da  Referanduma sunulacaktır.Özelde İslam karşıtlığı ve müslüman düşmanlığı temelinde, genelde  hukuksuzluk ve  istibdat  temelinde; insan hakları ihlalleri ile maruf  bu  rejim; demokratik,laik,sosyal bir hukuk devleti maskesi altında ; iddialarının tam aksine totaliter ve istibdat uygulamalarıyla tam bir askeri vesayet rejimi olarak  hükümranlığını halen sürdürmektedir. Siyasi alandaki istikrar, Erdoğan’ın Liderliği, Bürokrasi içinde “artık yeter” diyen sorumluluk sahibi  Kamu Personelinin varlığı; yasadışı, demokrasi ve hukuk karşıtı devlet anlayışına karşı harekete geçilmesine vesile oldu. Özellikle Hükümetin 2007  Temmuzundaki  e-muhtıraya karşı cesur karşı duruşu, devlet içindeki hukuk,demokrasi ve milli iradeye saygılı görevli ve yetkilileri harekete geçirdi. Peş peşe davalar açıldı,birleştirildi. Kimsenin dokunmaya, sorgulamaya, eleştirmeye  cesaret edemediği kişiler, konular, olaylar sorgulanmaya, tutuklanmaya, mercek altına alınmaya başlandı. Tutuklamalar,davalar, yargılamalar tüm hızıyla halen sürmektedir. İşte bu vasatta yasadışı Mafya Düzeninin anayasal dayanağı olan; Hsyk, aym, yargıtay üyelerinin seçimi/oluşumu gibi vesayetçi dayanaklar kaldırılıyor, askeri zevatın sivil mahkemelerde yargılanması, askeri yargıdaki darbeye zemin hazırlayan, darbecileri koruyup kollayan faşizan unsurlar,metinler,hükümler düzeltiliyor, Askeri Yargıtay tıpkı sivil yargı gibi kanunla  yargı bağımsızlığına kavuşturuluyor! Bunlar fevkalade önemli gelişmeler. Anayasa Mahkemesinin son hukuksuz müdahalesi bile bu işin ne kadar zorunlu olduğunun tipik göstergesi olmuştur. Bir de Sayın AYM Başkanı ve dört üyenin hasbelkader  bu görevde olmadığını bir düşünün! Tıpkı 367 hukuksuzluğunda olduğu gibi, Referanduma bile gerek duyulmadan tüm Anayasa değişiklikleri  güme gitmesi kesindi.
                       
            Referandumda “Hayır” Diyecek Çevreler
            
     Başta “Beyaz Türkler” denilen jakoben laikçi kemalistler bu değişikliklere şiddetle muhalefet etmektedir. Halk Partisi, mhp, dtp gibi türkçü,kürtçü, kemalist  şovenist kesimler 12 Eylül Referandumunda “Hayır”  diyeceklerini yada  Referandumu “Boykot” edeceklerini daha şimdiden açıklamışlar ve şiddetle propaganda faaliyetlerine başlamışlardır.
            Şimdi “Hayır” ne anlama geliyor ona bakalım! 12 Eylül 2010 Referandumunda “Hayır” oyu, hangi gerekçeye ve düşünceye dayanırsa dayansın; askeri vesayet rejimi devam etsin, Devlet içindeki mafya yapılanması olan Gladio tasfiye edilmesin, Halkı ve  Milli iradeyi terörize eden  Darbe geleneği sürüp gitsin anlamına gelecektir. Dahası “Hayır” demek;  Ergenekon ve Darbe soruşturmaları ile  faili mechul cinayetlerin kapatılmasını amaçlayanların, Kürt sorununu şiddet ve savaş yöntemleriyle çözümsüzlüğe mahkum edenlerin elini güçlendireceği kesindir. Daha da vahimi; bu güne kadar yapılmış 27 Mayıs, 12 Mart , 12 Eylül, 28 Şubat  Darbelerini ve bu Darbe geleneğini halen Ordu içinde devam ettiren haddini bilmez zihniyeti meşrulaştırma anlamına gelecektir.

            Referandumda “Evet” Diyecek Çevreler

            Başta Devlet karşısında ezilmiş, mağdur  olmuş, haksızlığa uğramış, aşağılanmış, ayrımcılığa uğramış, işini aşını ve sağlığını kaybetmiş ve elan da bu durumun kısmende olsa devam etmesiyle mahrum ve mazlumiyeti devam eden halk kesimleri, aydınlar, İslamcılar, demokratlar, liberaller; Hukukun üstünlüğü, bağımsız ve yansız bir yargı, demokrasi, özgürlük ve eşitlik için “Evet” oyu kullanacaktır.
            Görüldüğü gibi bu Referandum iki eksenin cephenin Referandumudur: Demokrasi,Hukuk, Özgürlük, adalet, eşitlik, zenginlik, gelişmişlik v.s. yana olanlarla; istibdat, askeri vesayet, siyasallaşmış yargı, ayrımcılık, hak ihlalleri, çatışma, savaş, baskı ve şiddet yanlıları arasındaki zıtlıkların çatışmasıdır.  Her halukarda kazanan yenilik ve iyilik olacaktır. Gerilik ve kötülük Toplumların tercih ettiği bir seçenek olmamıştır. Zira Halkın Firaseti Yaratıcı tarafından böyle kodlanmıştır.
            

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bangladeş Dosyası